BODY A { TEXT-DECORATION: none } A:hover { TEXT-DECORATION: none }

Ünyelinin Gelenekleri,Folklörü

FOLKLÖRÜ,GELENEKLERİ

GELENEKLERİ:Türk milli adet, örf ve geleneklerinin tarihçesi binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. Türklerin milliyetine ve dinlerine aşırı bağlı olmalarından dolayı bugüne kadar örf ve adetlerinde bir gevşeme olmamıştır. Şu anda dünya üzerinde 250 milyon kadar Türk ırkından insan bulunmaktadır. Türk ırkının insanları dünyanın herhangi bir ülkesinin tebaası altında olursa olsun gelenek ve göreneklerini bırakıp, yaşadığı ülkenin gelenek ve göreneklerini benimsememiştir. 0 halde Türk insani atalarından yadigar kalan ata terbiyelerini aynen korumuşlardır. Şu anda yeryüzünde bağımsız olan tek Türk devleti Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Nüfusunun %98'i Türk ve Müslüman olan bu devlet, tarihinden miras kalan örf ve adetlerini birlik ve beraberlik içinde sürdürmektedir. Yurdumuzda oldugu gibi, Ünye ilçemizde de çeşitli Türk boylarından gelen çeşitli isimler altında Türk milletinin bölümleri vardır. Bu kısımlar kendi aralarında diğerlerinden fazla ayrılıklar göstermeseler de bazı özel davranışları vardır. Bunlar nüfus yoğunluğu sırasına göre, Gürcüler, Lazlar ve Çerkezler'dir. Bunların kendi aralarında düğünleri, misafir karşılamaları ve komşulukları ayrı tattadır. Ünye ilçesi halkının misafirperverliğinin ilçe dışından gelen komşular Ünye halkının misafirperverliğini övmektedir.

ÜNYE’YE AİT MAHALLİ OYUNLAR VE EVLENME: Mahalli oyunların menşei, her mahallin tablat şartları ile o yerin coğrafî durumuna bağlıdır. Budurumdan da anlaşılacağı üzere tablat şartları ile coğrafî durum değiştikçe, bölge bölge oyun figürleri de değişmektedir. Ünye bölgesinin de tablat ve coğrafî durumuna göre çeşitli karakterde oyunlar sergilenmektedir. Bunlar daha çok düğünlerde oynanmaktadır. Bu oyunlar tam olarak incelenemediği için oyunların karakter yapısı hakkında tam bir bilgiye sahip değiliz. Bölgemizde bilinen oyunlar şunlardır: a) Kırbaç horonu (hudayda), b) Kürali, c) Gürcü horonu, d) Metelik, a) Kırbaç horonu: Bu oyun Ünye ve çevre köylerinde oynanmaktadır. Oyun davul zurna veya saz eşliğinde oynanır. Oyunu erkekler oynamaktadır. Aksesuar olarak isminden anlaşıldığı üzere kırbaç kullanılmaktadır. Herkes bir öndeki arkadaşının belinden tutarak, müziğin ritmine göre yavaşlayıp hızlanıyor. Zaman zaman yere çökerek, çökük vaziyette oynanır. Oyun seyrinde ekip başının yaptığı figürleri ekipteki diğer elemanlar yapmaya çalışırlar, ekip başının figürlerini yapamayan oyun elemanları. ekip başı kırbacı ile vurup, figürlere uyum sağlamasını sağlar. b) Kürtali oyunu: Kürtali oyunu Ünye yöresine has bir oyundur. Davul-zurna veya saz eşliğinde oynanır. Kürtali oyununun tarihçesi tamamıyla incelenip, ortaya çıkarılmıştır. Oyun sadece erkekler tarafından oynandığı gibi kadınlar da bu oyunu erkeksiz oynayabilir. Ünye'nin bazı köylerinde ise bu oyunu kadın ve erkekler beraber oynarlarsa oyuncular el ele tutuşmayıp, sadece elleriyle pıtık çalarlar. Bu oyun ayrica tek tek de oynanır. oyunun karakteri daha çok sertliğe dayanır. c) Gürcü Horonu: Ünye bölgesine sonradan Kafkaslar'dan göç eden gürcülerin getirdiği bir oyundur. Gürcü Horonu oyununu sadece erkekler oynar. El ele tutularak davul zurna veya saz eşliğinde oynanır. d) Metelik Oyunu: Bu oyunda erkek ve kadın beraber oynadığı gibi erkekler veya kadınlar tarafından yalnız olarak da oynanır. Oyunda davul ile zurna eşliğinde veya sadece saz ile de oynanır. Kadınlar ile erkekler beraber oynar iken el ele tutuşma yoktur.

ÇALGILAR: Zurna: Genellikle erik ağacından yapılır. Armut ve kayın ağacından yapılanı vardır. Baglama: Genellikle gürgen,erik, kestane ve dut ağacından yapılır. Yöremizde yaygın olarak kullanılır.

SEYİRLİK OYUNLARI: Ünye ilçesinde yapılan düğünlerde çoğu kez erkekler kadın elbisesi giyerek kadınların hareketlerini taklit ederler. Kadınlarda erkek elbisesi giyerek erkeklerin çeşitli hareketlerini taklit ederek düğündeki halkı güldürmeye çalışırlar. Kadın ve erkek taklitlerinden başka tabiat taklitleri ve kadın erkek ilişkileri gibi çeşitli taklitler tasvir edilmektedir. Bu oyunlara örnek olarak "Arap Dede" oyununu gösterebiliriz. Arap Dede oyunu, kadın kılığında bir erkek ve çapkın üç erkek tarafından oynanır. Kadın kılığındaki erkek ocakbaşında ısınakta olan iki erkeğe karşı cilve yapar. Erkeklerde kadına karşı cevap verirler. Fakat sonradan işler bozulur ve kadın yüz vermez. Anlaşmazlık çıkar. Araya yüzü gözü siyaha boyanmış bir yaşlı dede girer. Güya kadını diğer erkeklerden kurtarır ve kendisi kandırmaya çalışır. Bütün bu olaylar bir güldürü çeklinde işlenir.

ÜNYE İLÇESİNDE EVLENME: Ünye ilçesi halkı mutaassıp bir aile yapısına sahip olduğundan, evlenmeler daha çok görücü usulü ile olmaktadır. Ünye'de bir aile isteyeceği kızın aile terbiyesi ile terbiye ve ev kadınlığı durumunu inceler. Kızı münasip bir şekilde ister. Kız tarafı da erkek tarafının aile yapısı ile damadın terbiye ve kazanç durumunu inceler. Anlaşırlarsa bir kolayını bularak kız ile oğlanı birbirlerine gösterirler. Kız ile erkek birbirlerini beğenirlerse evlenirler. Bu durumdaki evlenme çekline görücü usulü ile evlenme denir. Ünye'de bir evlenme düğününü kız isteme olayından sonuna kadar sırası ile hikaye edelim. Erkek tarafı kızı istemeye karar verir. Ardından kız tarafına hatırından çakamayacağı bir hatırlı kişi, kız tarafına elçi olarak gönderilir. Böylece kızın verilip, verilmeyeceği öğrenilmiş olunur. Kız tarafı kızını verimkar oluyorsa, adet üzerine gündüzün kadınlar, gecede erkekler kız ailesini dünürlüğe giderler. Dünürlüğe gidilirken hediye olarak genellikle çikolata veya mali durumuna güre şekerleme götürülür. Düşünürlük yapılır. Yani kız istenir. Kız tarafı da kızın verildiğini göstermek için kızlarına şekerli kahve yaptırır, el öptürülür. Bu demektir ki kız verilmiştir. Daha sonra erkekler arasında düğünün ne zaman ve ne şekilde olacağı kararlaştırılır. Ünye'nin köylerinde başlık parası eskiden daha çoktu. Şu anda başlık parası alınmıyorsa da, kız tarafının yapacağı altın veya eşyanın oğlan tarafına yaptırılmasıyla, düğünün masrafları başlık yerine oğlan tarafına yaptırılmış olur. Ünye'de sözü kesilen bir kızın nişanı iki aile arasında, münasip görülen bir günde, iki ailenin akraba ve eş dostları çağırılarak kadınlar arasında DEF diye tabir edilen bir çalgı ile eğlenilerek yapılır. Eğlencenin ortasında kız bir sandalyeye veya masa üzerine çıkartılarak nişanda oğlanın ailesinden gelen nişan denilen hediyeler takılır. Bunlarda ailelerin mali durumlarına göre değişir. Eğer oğlan tarafı kıza arma (binlik) getirmişse yanında birer veya ikişer tane mutlaka beşibirlik olur. Beşibirliklerin yanında da liralar vardır. Mavi veya pembe ya da kırmızı seten kurdeleye dizilerek gelinin boynuna takılır. Bir koluna bilezikler, diğer koluna da altın veya normal saat takılır. Kulağına ve parmağına liradan oluşan küpe ve yüzük takılır. Daha varlıklı aileler ise nişanlarında yukarıda saydıklarımızın dışında bir çift Trabzon bileziği denilen hasır bilezik ve boynuna inci kelebi takılır ya da almaz gerdanlık, yakasına mutlaka bir elmas taşlı yaka iğnesi (broş) takılır. Parmağına ve kulağına elmas işlemesi gül küpe ve gül yüzük takılır. Ayrıca gelinin giyeceği iç ve dış çamaşırlar da verilir. Bunlar bazı ailelerde kız tarafının oğlan tarafından istemesiyle yapılmakla beraber, çoğunlukla oğlan tarafı bunu aile şerefi sayarak kendiliğinden yapar. Nişandan sonra 15-20 gün sonra kız tarafı oğlan tarafına ters nişan (nişan karşılığı) götürür. Kız tarafının götürdüğü nişan oğlan tarafının getirdiği nişanın değerine göre düzenlenerek götürülür. yukarıda saydığımız gibi gelen bir nişanın karşılığı bir platin yüzük, üstünde altından ismi yazılan para cüzdanı, damada saat veya şövalye yüzük ve damada traş takımı, iç çamaşırı, elbiselik kumaş, gömlek kazan, çorap,kravat ve boyun atkısı v.s. götürülür. Ayrıca bir sinide baklava götürülür. Ayni günde öğleye kadar kız evinde eğlence yapılır. Öğle yemeği yenilir. Başka bir günde tatlı gelen siniye oğlan evi helva kavurup doldurur, sininin ortasına da geline hediye olarak yüzük veya bilezik ya da parti koyarak bunu da tuttuğu bir kadına verir. Komşuları ve akrabalarıyla kız evine götürürler. Helva sinisini götüren kadın kız evinden bahşişini almadan siniyi vermez. Kız evinde de eğlenilir, öğle yemeği yenilir. Gelinin nişanlı kaldığı müddet içerisinde, bayramlar ve yıl başında bir sini baklava veya helva ile harçlık gönderilir. Ramazan bayramında altın veya elbiselik, kurban bayramında kurbanlık koç süslenerek, özellikle de başına ayna takılarak, harçlık ve elbiselik eşyalarla bayramdan iki gün önce kızevine gönderilir. Bu bayramlıkları kız evine götüren kişi bahşişini almadan vermez. Düğün günü geldiği zaman oğlan tarafı durumuna göre ve akrabalık derecesine göre düğüne çağıracağı kişileri çeşitli hediyelerle (tavuk, börek, yazma ve şeker gibi) davet eder. Kız tarafı da aynı gelenekle davetli olacakları çağırır.